以下の日本語版もご覧いただけます。
Eminim çalışmalarını gören herkes etkileniyordur. Yine de nedense minyatürlerine en sevinen benmişim gibi geliyor 🙂 Düşünsenize Heian Döneminin (1000 yıl önce) 12 kat kıyafetini giyen bir Japon güzeli ve geçmiş çağlardan yağız bir Türk delikanlısı aynı minyatürde! Eserine baktıkça aklımda onlarca şey canlandı… Merak ettim kendisine sordum. Ne hayal etmiş, ne anlatmış? Soruların cevaplarını bu yazıda bulabilirsiniz. Keyifli okumalar.

Rie Kudō’yu Kotodama İstanbul’un ilk kitabının Japonca kapağındaki muhteşem minyatürleriyle tanıyoruz. Şimdi ondan güzel bir haber daha paylaşıyorum. Geleceğin Ustaları yarışmasında, yeni eseriyle üçüncülük ödülü kazandı. Eserinin ismi Kadir-i Mutlak. Beni çok etkiledi! Minyatürün bir yanında, bir Japon kadın var. 12hitoe adı verilen eski çağların Japon giysisini giymiş. Bu kıyafet 12 kat kimonoya işaret ediyor. Bu katların renk uyumu çok önemli. Giyilme sırası var. Mevsimlere göre renkleri de değişiyor. Yaklaşık 1000 yıl kadar önce Heian Döneminden itibaren soylu kadınların giydiği bir kıyafet. Minyatürün diğer tarafında ise geçmişten bir yağız Türk delikanlısı atıyla resmedilmiş.
Rie Kudō şöyle anlatmış yaptığı eseri: “500 yıl, 1000 yıl öncesini hayal etmeye çalıştım. O zamanlar Türkler de, Japonlar da, bu dünyada Türklerin Ülkesi, Japonların Ülkesi diye bir yer olduğunu bilmiyorlardı. Günün birinde karşılaşıp dost olacakları akıllarından bile geçmiyordu. Bu nedenle bu minyatürde, aynı resmin içindeler ama birbirlerini bilmiyorlar. Birbirlerini görmüyorlar (göz göze gelmiyorlar). Aralarındaki dere, zamanının akışını anlatıyor. Birbirlerini bilmeseler de bir gün mutlaka birbirlerine rastlamak için söz veriyorlar. İçinde bulundukları doğa da Türkiye’nin ve Japonya’nın florası…”
İnsan geçmişi araştırdıkça, geçmiş zamanlar bugüne ulaşıyor sanki. Bu minyatür de öyle olmuş. Zamanı aşmış, bugüne, belki de onu yaratan sanatçının bugünündeki sevgiye ulaşmış.
*
‘言霊イスタンブール’日本語初版本の表紙を飾った細密画家、工藤理英から素敵なニュースが届きました。 先日行われた’Geleceğin Ustaları ’コンクールで、三等を受賞したのです。 作品名は’Kadir-i Mutlak’。 私が興味深く思ったのは、作品の片方に、一二単衣の日本人の女性が、もう片方に、白馬の古のトルコの若者が描かれていることです。 作者の談によると、「Kadir-i mutlak は、500年前、千年前を想像してみました。その頃は、トルコ人も日本人もこの世界にトルコなる国、日本なる国があるなど知らず、いつか出会って友好を築けるなど、思っても見なかったことだと思いました。ですから、あの絵は同じ絵の中にありながら、互いを知らないのです。(目を合わせていません。) 間を流れる川が、時間の流れを表します。 > それでも、いつの日か巡り合うことは約束されていた、必然であったと思うのです。取り巻く自然も、トルコの草木、日本の草花を意識したつもりです。」 人々は、過去を知る程、それが現在に繋がっているのであることを知る…この作品からは、作者のそのような想いが伝わってきます。